Evsahiplerinin Yeni Trendi: 6 Aylık Kira Sözleşmesi

Evsahiplerinin Yeni Trendi: 6 Aylık Kira Sözleşmesi

Yüzde 25'lik zam sınırının kalkmasıyla birlikte, kiracılara düşen mali yükler durumsal bir belirsizlikle karşı karşıya kaldı. Hükümet, enflasyon yüzünden kira sözleşmelerindeki yenileme artışlarının fahiş rakamlara ulaşmasının seçim öncesinde ciddi bir tepkiye neden olduğunu görmüştü. Petrol fiyatlarına gelen zamlar, döviz kurlarındaki ani artışlar ve faiz oranlarının yükseltilmesiyle birlikte gayrimenkul konusunda hizmet veren e-ticaret platformlarında gayrimenkullerin satış ve kiralama fiyatları, eşyaların fiyatları ile birlikte satıcılar tarafından bilimsel veriye dayalı olmaksızın sezgisel yaklaşımlarla artırılmaya ve önü alınamaz bir şekilde artmaya başladı. Geçtiğimiz 2 yılda hükümetçe uygulanan %25'lik kira sınırlaması da bu durumun bir tezahürüydü.

Bu durum üzerine mevcut enflasyon oranlarının siyaseten düşük tutulduğuna inanan ev sahipleri, eski kiracılara bile yüzde 100’ü aşan zamlar yapmaya başladı. Ev sahiplerinin gayrimenkulleri, geçen enflasyonist süreçlerde aşırı değer kazanarak enflasyon koşullarına rağmen değerini korumakta ve hatta zaman zaman kar elde etmektedir. Ancak mevcut enflasyon koşullarına göre verilen işçi, emekli ve memur maaş zamları ise her zaman enflasyon oranlarının altında kalmıştır. Bu durum, taraflar arasında gelir düzeyi bakımından açılan bir makasa sebep olmaktadır.

Eski kiracısını çıkaranlar ise yeni kiracıları neredeyse %150-%200 bandında yeni fiyatlarla kiraya vermeye çalışıyor. Son günlerde sözleşme taraflarının acı tecrübeleri ile her iki taraf da ciddi bir çoğunluk kira konularında artık bir avukat gibi bilgi ve donanıma sahip hale geldiler. Geçtiğimiz iki yıldaki aşırı enflasyon rakamlarının maaşlara yansıtılamaması nedeniyle hükümetin kira artışlarını sınırlayan müdahaleleri ile birlikte, bunları aşmak isteyen ev sahipleri yeni çareler arıyorlar. Temmuz ayının bitmesiyle birlikte kira artışları tekrar serbest piyasa koşullarına bırakılmış gibi görünse de, yıllık enflasyon oranı üzerinde yapılan zamlar kiracıları zor durumda bırakmaktadır. Bu duruma çare arayan ve daha yüksek kira almak isteyen ev sahipleri, kira sözleşmelerini 6 aya indirerek yılda iki kez zam yapma girişiminde bulunarak yeni ev tutmaya çalışan kiracıları zor durumda bırakıyor.

Bu durum, kiracılar için maliyetleri katmerli şekilde artırırken hukuki açıdan da tartışmalara yol açmaktadır. Bu yazıyı, bu hukuka aykırı uygulama nedeniyle kaleme aldım. Zira kira sözleşmesinin sonunda kiracının kira sözleşmesini feshetmemesi halinde aynı şartlarla uzaması durumu nedeniyle, bu tür sözleşmeler otomatik olarak yıllık kira sözleşmesine dönüşmektedir. Dolayısıyla ev sahipleri kira sözleşmelerinin süresini 6 aya indirerek yılda 2 kez zam yapmak için çareler arasa da, bu tür kısa süreli kontratlarla ilk uzama döneminden sonra yılda çift zam yapılması yasal değildir. 6 aylık kira sözleşmesi yapılsa bile, ilk 6 aydan sonra yapılacak olan ilk artış yine yıllık enflasyon oranına göre uygulanabilir. Bu oran üzerinde yapılacak zamlar yasal değildir. Ayrıca kiracının ilk 6 ayı tamamlamasının ardından sözleşmesi, kira sözleşmesi aynı şartlarda genel kural olan 10 yıla uzayacaktır. Bu durumda kiralarını 6 aylık değil, yine yıllık olarak, kiralamanın ilk yapıldığı tarih baz alınarak yıllık enflasyona göre planlamasında bir sakınca yoktur. Bu hususta kiracı adayı vatandaşların bilinçlendirilmesi gerekmektedir.

### Tahliye Taahhüdü
Ev sahiplerinin bir diğer önemli silahı ise kiralama esnasında boş tarihli veya “beyaza imza” diye tabir edilen boş tahliye taahhütnameleri almaktır. Suistimale son derece açık olan bu durum, hükümet yetkililerinin ivedi çözüm üretmesi gereken bir meseledir. Tahliye taahhüdüne ilişkin ilgili yazımızı bu linke tıklayarak mutlaka okumasını tavsiye ederiz.

Paylaş Facebook Twitter E-Mail Whatsapp