MÜLTECİ NEDİR?

MÜLTECİ NEDİR?

MÜLTECİLİK

Mülteci, savaş, iç karışıklık, zulüm, baskı veya doğal afet gibi sebeplerle ülkesinden ayrılmak zorunda kalan ve yaşadığı ülkede korunma talebinde bulunan kişidir. Bu kişiler, ülkelerinde yaşadıkları tehlikeden dolayı uluslararası koruma hakkı talep edebilirler ve bu koruma, bir ülkeye yerleşme ve orada kalma hakkını da içerir. Mülteciler, ülkelerine dönmeleri durumunda hayatlarına yönelik ciddi bir tehdit olduğunu kanıtlayabilirlerse, mülteci statüsüne sahip olurlar. Bu statü, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) tarafından verilir ve mültecilere sağlanan haklar uluslararası hukuk tarafından korunmaktadır.

Avrupa ülkelerinde meydana gelen olaylar nedeniyle; ırkı, dini, tabiiyeti, belli bir toplumsal gruba mensubiyeti veya siyasi düşüncelerinden dolayı zulme uğrayacağından haklı sebeplerle korktuğu için vatandaşı olduğu ülkenin dışında bulunan ve bu ülkenin korumasından yararlanamayan ya da söz konusu korku nedeniyle yararlanmak istemeyen yabancıya veya bu tür olaylar sonucu önceden yaşadığı ikamet ülkesinin dışında bulunan, oraya dönemeyen veya söz konusu korku nedeniyle dönmek istemeyen vatansız kişiye statü belirleme işlemleri sonrasında verilen statüyü ifade eder.

04/04/2013 tarihli ve 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun 61'inci maddesinde tanımlanan "mülteci" tanımına aşağıdaki listede yer alan Avrupa Konseyi Üyesi ülkelerden gelerek, ülkemizden uluslararası koruma talep eden yabancılar da girebilmektedir.

Şartlı Mülteci

Avrupa ülkeleri dışında meydana gelen olaylar sebebiyle; ırkı, dini, tabiiyeti, belli bir toplumsal gruba mensubiyeti veya siyasi düşüncelerinden dolayı zulme uğrayacağından haklı sebeplerle korktuğu için vatandaşı olduğu ülkenin dışında bulunan ve bu ülkenin korumasından yararlanamayan, ya da söz konusu korku nedeniyle yararlanmak istemeyen yabancıya veya bu tür olaylar sonucu önceden yaşadığı ikamet ülkesinin dışında bulunan, oraya dönemeyen veya söz konusu korku nedeniyle dönmek istemeyen vatansız kişiye statü belirleme işlemleri sonrasında verilen statüyü ifade eder.

Üçüncü ülkeye yerleştirilinceye kadar, şartlı mültecinin Türkiye’de kalmasına izin verilir.

Türkiye, 1951 tarihli Cenevre Sözleşmesini, 1. maddesindeki mekân bakımından öngörülen seçme hakkını kullanarak “Coğrafi Kısıtlama” ile kabul etmiştir. Buna göre şartlı mülteci; Avrupa dışında meydana gelen olaylar nedeniyle, mülteci tanımındaki şartlara haiz olduğunu iddia ederek, üçüncü ülkelere iltica etmek üzere Türkiye’den uluslararası koruma talebinde bulunan kişidir.

İkincil Koruma

Mülteci veya şartlı mülteci olarak nitelendirilemeyen, ancak menşe ülkesine veya ikamet ülkesine geri gönderildiği takdirde;

a) Ölüm cezasına mahkûm olacak veya ölüm cezası infaz edilecek,

b) İşkenceye, insanlık dışı ya da onur kırıcı ceza veya muameleye maruz kalacak,

c) Uluslararası veya ülke genelindeki silahlı çatışma durumlarında, ayrım gözetmeyen şiddet hareketleri nedeniyle şahsına yönelik ciddi tehditle karşılaşacak, olması nedeniyle menşe ülkesinin veya ikamet ülkesinin korumasından yararlanamayan veya söz konusu tehdit nedeniyle yararlanmak istemeyen yabancı ya da vatansız kişiye, statü belirleme işlemleri sonrasında verilen statüyü ifade eder.

GENEL İLKE OLARAK;

Uluslararası koruma statüsü sahibi kişiler, karşılıklılık şartından muaftır. Başvuru sahibine, başvurusu reddedilen veya uluslararası koruma statüsü sahibi kişilere sağlanan hak ve imkânlar, Türk vatandaşlarına sağlanan hak ve imkânlardan fazla olacak şekilde yorumlanamaz.

Eğitim Hakkı

Başvuru sahibi veya uluslararası koruma statüsü sahibi kişi ve aile üyeleri, statülerine uygun olarak kendilerine düzenlenen kimlik belgeleri ile ilköğretim ve ortaöğretim hizmetlerinden faydalanmaktadır. Geçici koruma kapsamındaki yabancılar da benzer şekilde kendilerine düzenlenen Geçici Koruma Kimlik Belgesi ile eğitime erişebilmektedir. Söz konusu yabancılara yönelik Milli Eğitim Bakanlığı tarafından çıkarılan 2014/21 sayılı Genelge ile eğitim hizmetlerine ilişkin usul ve esaslar belirtilmiştir.

Sosyal Yardım ve Hizmetlere Erişim

Başvuru sahibi veya uluslararası koruma statüsü sahibi ve geçici koruma kapsamındaki kişilerden ihtiyaç sahibi olanlar, valilikler bünyesindeki Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı vasıtasıyla sosyal yardım ve hizmetlere erişimleri sağlayabilmektedirler.

Sağlık

Başvuru sahibi veya uluslararası koruma statüsü sahibi kişilerden;

a- Herhangi bir sağlık güvencesi olmayan ve ödeme gücü bulunmayanlar uluslararası koruma başvuru kaydından itibaren bir yıl süre ile 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu hükümlerine tabidir. Özel ihtiyaç sahipleri ve Bakanlıkça sigorta kaydının devamı uygun görülenler için bir yıl süre sınırı aranmaz. Genel sağlık sigortasından faydalanacak kişilerin primlerinin ödenmesi için Başkanlık bütçesine ödenek konulur. Primleri Başkanlık tarafından ödenenlerden ödeme güçlerine göre primin tamamı veya belli bir oranı talep edilir. Başvurusu hakkında idarece olumsuz karar verilen yabancılar genel sağlık sigortası kapsamından çıkarılır.

b- Sağlık güvencesi veya ödeme gücünün bulunduğu veya başvurunun sadece tıbbi tedavi görmek amacıyla yapıldığı sonradan anlaşılanlar, genel sağlık sigortalılıklarının sona erdirilmesi için en geç on gün içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilir ve yapılan tedavi ve ilaç masrafları ilgililerden geri alınır.

Diğer taraftan geçici Koruma kapsamındaki yabancılara yönelik sağlık hizmetleri ise Geçici Koruma Yönetmeliğinin 27 inci maddesi ile düzenlenmiştir.

Çalışma

İş piyasasına erişimle ilgili olarak;

a- Başvuru sahibi veya şartlı mülteci, uluslararası koruma başvurusu tarihinden altı ay sonra çalışma izni almak için başvurabilir.

b- Mülteci veya ikincil koruma statüsü sahibi, statü almasından itibaren bağımlı veya bağımsız olarak çalışabilir. Yabancıların çalışamayacağı iş ve mesleklere ilişkin diğer mevzuatta yer alan hükümler saklıdır. Mülteci veya ikincil koruma statüsü sahibi kişiye verilecek kimlik belgesi, çalışma izni yerine de geçer ve bu durum kimlik belgesine yazılır.

c- Mülteci ve ikincil koruma statüsü sahibinin iş piyasasına erişimi, iş piyasasındaki durum ve çalışma hayatındaki gelişmeler ile istihdama ilişkin sektörel ve ekonomik şartların gerekli kıldığı hâllerde, belirli bir süre için, tarım, sanayi veya hizmet sektörleri, belirli bir meslek, iş kolu veya mülki ve coğrafi alan itibarıyla sınırlandırılabilir. Ancak, Türkiye de üç yıl ikamet eden veya Türk vatandaşıyla evli olan ya da Türk vatandaşı çocuğu olan mülteci ve ikincil koruma statüsü sahipleri için bu sınırlamalar uygulanmaz.

ç- Başvuru sahibi veya uluslararası koruma statüsü sahibi kişilerin çalışmasına ilişkin usul ve esaslar, Bakanlığın görüşü alınarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından belirlenir.

Bu çerçevede, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından 26 Nisan 2016 tarihli ve 29695 sayılı Uluslararası Koruma Başvuru Sahibi Ve Uluslararası Koruma Statüsü Sahibi Kişilerin Çalışmasına Dair Yönetmelik çıkarılmıştır. Geçici koruma altındaki Suriyelilerin çalışmalarına ilişkin düzenleme ise Bakanlığımızın da görüşü alınarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının sorumluluğunda yürütülmüş ve hazırlanan çalışma 2016/8375 sayılı Bakanlar Kurulu Yönetmeliği olarak 15/01/2016 tarihli ve 29594 sayılı Resmi Gazete yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

Harçlık

Kanunun 72 nci maddesine göre kabul edilemez başvuru ile 79 uncu maddesine göre hızlandırılmış değerlendirme kapsamına alınanlar hariç olmak üzere, muhtaç olduğu tespit edilen başvuru sahibine, Maliye Bakanlığının uygun görüşü alınarak Bakanlığın belirleyeceği usul ve esaslar çerçevesinde harçlık verilebilir.

Yükümlülükler

Başvuru sahibi veya uluslararası koruma statüsü sahibi kişi, 6458 sayılı Kanunun Üçüncü Kısmında yazılı yükümlülüklerine ek olarak;

a- Çalışma durumuna ait güncel bilgileri otuz gün içinde bildirmekle,

b- Gelirlerini, taşınır ve taşınmazlarını otuz gün içinde bildirmekle,

c- Adres, kimlik ve medeni hâl değişikliklerini yirmi iş günü içinde bildirmekle,

ç- Kendisine sağlanan hizmet, yardım ve diğer imkânlardan haksız olarak yararlandığının tespit edilmesi hâlinde, bedellerini tamamen veya kısmen geri ödemekle,

d- Göç İdaresi Başkanlığı tarafından kendisinden ilgili mevzuat çerçevesinde istenilenleri yerine getirmekle, yükümlüdür. İlgili mevzuat çerçevesinde yükümlülüklere uymayanlar ile başvuruları ve uluslararası koruma statüleriyle ilgili olumsuz karar verilenlere; eğitim ve temel sağlık hakları hariç, diğer haklardan faydalanmaları bakımından sınırlama getirilebilir.

Avrupa-Konseyine-Uye-Ulkeler

Avrupa-Konseyine-Uye-Ulkeler.2

Facebook Twitter E-Mail Whatsapp