Nafaka; evlilikten ayrılma veya boşanma davası devam ederken ya da boşanma davası sona erdikten sonra maddi olarak zorluğa düşecek eşe, çocuğa ve yakın akrabasına her ay ödenmek üzere bağlanan kişisel bir borçtur. Kişisel borç olması bir başkasına devredilemeyeceği ve mirasçılara geçmeyeceği anlamına gelir. Nafakanın hakim tarafından hükmedilmesi gerekir, sadece taraflar arasındaki bir antlaşmayla nafaka borcu doğmaz.
Nafaka Neden Verilir?
Nafaka, bir kimsenin geçimini sağlayabilmesi için zorunlu olan bir miktar parayı ifade eder. Yani nafaka bir kimsenin hayatını sürdürebilmesi için verilir. Eşlerin boşanması nafaka verilmesi için yeterli değildir, bazı diğer şartların da gerçekleşmesi gerekir.
6284 Sayılı Kanun Madde 1: "Bu Kanun, şiddet mağduru kadınların, çocukların, aile bireylerinin ve tek taraflı ısrarlı takip mağduru olan kişilerin korunması amacıyla alınacak tedbirleri düzenler."
6284 Sayılı Kanun Madde 2: "Bu Kanun, şiddet mağdurları ve şiddet riski altındaki kişiler için geçerlidir."
Medeni Kanun Madde 161: "Eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası açabilir."
Medeni Kanun Madde 165: "Eşlerden biri akıl hastası olup da bu yüzden ortak hayat diğer eş için çekilmez hale gelirse, boşanma davası açılabilir. Ancak, davanın açıldığı sırada bu hastalığın tedavi edilemeyeceğinin sağlık kurulu raporuyla tespit edilmesi gerekir."
Medeni Kanun Madde 162: "Eşlerden biri, diğer eşin hayatına kasteder veya ona pek kötü muamelede bulunur ya da ağır derecede onur kırıcı bir davranışta bulunursa, bu eş boşanma davası açabilir."
Medeni Kanun Madde 163: "Eşlerden biri küçük düşürücü bir suç işler veya haysiyetsiz bir hayat sürerse, diğer eş boşanma davası açabilir."
Medeni Kanun Madde 164: "Eşlerden biri, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek maksadıyla diğerini terk eder veya haklı bir sebep olmadan ortak konuta dönmezse, terk edilen eş, terkin üzerinden en az altı ay geçtikten ve bu durum devam etmekteyken mahkemeye başvurabilir."
Medeni Kanun Madde 166: "Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir."
Medeni Kanun Madde 174: "Boşanma yüzünden mevcut veya beklenen menfaatleri zarar gören taraf, kusurlu olan diğer taraftan maddi tazminat isteyebilir."
Medeni Kanun Madde 174: "Kişilik hakları saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat isteyebilir."
Medeni Kanun Madde 174: "Maddi tazminat, maddi zararların karşılanmasını; manevi tazminat ise manevi zararların telafisini amaçlar."
Medeni Kanun Madde 174: "Tazminat talepleri, boşanma davası ile birlikte veya boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren bir yıl içinde açılabilir."
Medeni Kanun Madde 174: "Tazminat talepleri, boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren bir yıl içinde açılabilir."
Medeni Kanun Madde 174: "Maddi tazminat, zararın boyutu ve tarafların ekonomik durumları dikkate alınarak hesaplanır."
Medeni Kanun Madde 174: "Manevi tazminat, kişilik haklarına saldırının boyutu ve tarafların sosyal durumları dikkate alınarak belirlenir."
Medeni Kanun Madde 174: "Tazminat taleplerinde, zararın ve kusurun ispatı gereklidir; buna ilişkin deliller mahkemeye sunulmalıdır."
Medeni Kanun Madde 194: "Aile konutu, eşlerin birlikte yaşadığı ve ailenin yaşam faaliyetlerini sürdürdüğü konuttur."
Medeni Kanun Madde 194: "Aile konutunun satışı veya kiralanması eşlerin ortak rızası ile yapılabilir."
Medeni Kanun Madde 194: "Aile konutunun satışı veya kiralanması için eşlerin her ikisinin de rızası gereklidir."
Medeni Kanun Madde 194: "Aile konutunun korunması için tapu kaydına aile konutu şerhi konulabilir."
Medeni Kanun Madde 194: "Aile konutu şerhi, eşlerin birlikte başvurusu üzerine tapu kaydına işlenir."
Medeni Kanun Madde 194: "Aile konutunun devri veya bölüşülmesi, mahkeme kararı ile yapılabilir."
Medeni Kanun Madde 132: "Kadının, evliliğin sona ermesinden başlayarak üç yüz gün içinde evlenmesi yasaktır (iddet süresi)."
Medeni Kanun Madde 132: "İddet süresi, boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren üç yüz gün olarak hesaplanır."
Medeni Kanun Madde 132: "İddet süresi bittikten sonra kadın, yeni bir evlilik yapabilir; bu sürenin dolduğuna dair belge alması gerekebilir."
Medeni Kanun Madde 132: "Kadının hamile olmadığının tespiti halinde iddet süresi hakim kararıyla kaldırılabilir."
Medeni Kanun Madde 132: "İddet süresi içinde doğan çocuk, önceki evliliğin sona ermesinden sonra doğmuş sayılır ve soybağı buna göre belirlenir."
Medeni Kanun Madde 175: "Yoksulluk nafakası, boşanma nedeniyle yoksulluğa düşecek tarafa ödenir; iştirak nafakası ise çocukların bakım ve eğitim masrafları için ödenir."
Medeni Kanun Madde 176: "Nafaka, boşanma hükmünün kesinleşmesiyle doğar ve boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren bir yıl içinde açılabilir."
Medeni Kanun Madde 175: "Yoksulluk nafakası, boşanma nedeniyle yoksulluğa düşecek tarafa ödenir; iştirak nafakası ise çocukların bakım ve eğitim masrafları için ödenir."
Medeni Kanun Madde 176: "Nafaka miktarı, tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınarak belirlenir."
Medeni Kanun Madde 176: "Nafaka, tarafların mali durumlarındaki değişiklikler göz önüne alınarak artırılabilir, azaltılabilir veya kaldırılabilir."
Medeni Kanun Madde 176: "Nafaka borcunun ödenmemesi durumunda icra takibi başlatılabilir."
Medeni Kanun Madde 335: "Velayet, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder ve ana baba tarafından kullanılır."
Medeni Kanun Madde 336: "Evlilik birliği devam ettiği sürece ana ve baba velayeti birlikte kullanır."
Medeni Kanun Madde 336: "Evlilik birliği sona ermişse, velayet ana veya babadan birine verilir."
Medeni Kanun Madde 337: "Velayet hakkının kullanılması çocuğun üstün yararı gözetilerek belirlenir."
Medeni Kanun Madde 336: "Velayet hakkı ana ve baba tarafından birlikte kullanılır."
Medeni Kanun Madde 346: "Çocuklar, kendi görüşlerinin de dikkate alınmasını talep edebilirler."
Medeni Kanun Madde 348: "Velayet hakkı kullanılırken çocuğun görüşü de dikkate alınır."
Medeni Kanun Madde 335: "Çocuğun bakım ve eğitimi ile ilgili hakları vardır."
Medeni Kanun Madde 348: "Velayet hakkı, ana veya babanın çocukla ilgili yükümlülüklerini yerine getirmemesi durumunda kaldırılabilir."
Medeni Kanun Madde 336: "Evlilik birliği devam ettiği sürece ana ve baba velayeti birlikte kullanır."
Medeni Kanun Madde 348: "Velayet hakkının kötüye kullanılması durumunda velayet hakkı kaldırılabilir."
Medeni Kanun Madde 348: "Velayet hakkı, çocuğun menfaati gerektiriyorsa diğer aile üyelerine verilebilir."
Medeni Kanun Madde 184: "Boşanma dava süreci, davanın açılması, delillerin toplanması, duruşma ve karar aşamalarından oluşur."
Medeni Kanun Madde 184: "Boşanma davası açarken, dava dilekçesi, evlilik cüzdanı ve diğer gerekli belgeler mahkemeye sunulmalıdır."
Medeni Kanun Madde 184: "Boşanma davası sürecinde izlenecek adımlar, dava dilekçesinin verilmesi, delillerin toplanması, duruşma ve karar aşamalarını içerir."
Medeni Kanun Madde 169: "Boşanma davası sürecinde, hakim geçici önlemler alabilir; örneğin, geçici nafaka veya çocukların geçici velayeti gibi."
Medeni Kanun Madde 184: "Taraflar, dava sürecinde dürüstlük ve iyi niyet kurallarına uygun hareket etmekle yükümlüdür."
Çocuk nafakası, boşanma veya ayrılık durumunda ebeveynlerden birinin, diğer ebeveynle birlikte yaşamayan ve 18 yaşından küçük olan çocuklarının bakımı, beslenmesi, eğitimi, sağlık masrafları gibi ihtiyaçlarını karşılamak için ödediği maddi destektir. Ancak çocuğun 18 yaşından büyük olması nafaka ödenmeyeceği anlamına gelmez. Ebeveynlerin 18 yaşından büyük çocuklarına nafaka ödemesi, çocuğun yaşam standardını devam ettirmesi veya eğitim masraflarını karşılaması gibi özel durumlarda mümkün olabilir. Örneğin, bir çocuk 18 yaşından büyük olabilir, ancak halen lise veya üniversite eğitimine devam ediyor olabilir. Bu durumda, ebeveynlerin çocuğun eğitim masraflarına katkıda bulunması gerekebilir. Benzer şekilde, 18 yaşından büyük bir çocuk, özel ihtiyaçları olan bir çocuk ise, ebeveynlerinin çocuğun bakımı ve tedavisi için maddi desteğe ihtiyacı olabilir. Bu durumda nafaka miktarı, ebeveynlerin gelir durumu ve çocuk bakımı konusunda ne kadar sorumlu oldukları da göz önünde bulundurularak, çocuğun ihtiyaçlarına, ebeveynlerin gelirlerine ve diğer faktörlere göre belirlenir. Nafaka miktarı, tarafların anlaşması veya mahkeme kararıyla (delilleri ve uzman görüşlerine dayanarak) nafaka ve miktarını belirlenebilir. Bu nedenle, her bir durum farklıdır ve nafaka ödenip ödenmeyeceği veya ödenecek miktar, tarafların beyanları, mahkeme kararları veya uzman görüşleri gibi faktörlere göre belirlenir. Nafaka miktarı zaman içinde değişebilir, çünkü ebeveynlerin gelir durumu veya çocuğun ihtiyaçları değişebilir. Boşanmış ebeveynler arasında genellikle velayet anlaşmaları yapılır ve bu anlaşmalar kapsamında nafaka yükümlülükleri belirlenir. Anlaşmaya varılamadığı durumlarda ise mahkeme kararıyla nafaka yükümlülükleri belirlenir. Çocuğun ihtiyaçlarına en uygun nafaka tutarının belirlenmesi için nafaka miktarının belirlenmesinde cinsiyet ayrımı yapılmaz. Ebeveynlerin gelirleri ve çocuğun ihtiyaçlarına göre belirlenen nafaka tutarı, nafaka yükümlülüklerini taşıyan ebeveyn tarafından ödenir. Normal koşullarda, nafaka yükümlülüğü, çocuğun anne veya babası tarafından yerine getirilir. Ancak, özel durumlar söz konusu olduğunda, dedeler bile nafaka ödemek zorunda kalabilirler. Örneğin, torunların anne ve babası hayatta değilse ve torunlara bakacak birisi yoksa, dedeler torunlarına bakmak ve onların bakımını sağlamak zorunda kalabilirler. Bu durumda, dedelerin torunlarına nafaka ödeme yükümlülüğü olabilir. Ayrıca, torunların özel ihtiyaçları varsa ve anne ve babaları bu ihtiyaçları karşılamakta yetersiz kalıyorsa, dedeler de torunların bakımına katkıda bulunmak zorunda kalabilirler. Bu durumda, dedelerin ninelerin bile torunlarına nafaka ödemesi gerekebilir.
Çerez Kullanım Uyarısı
Size daha iyi bir kullanıcı deneyimi sunabilmek için çerezler kullanıyoruz. Detaylı bilgi için kişisel verilerin korunması hakkında açıklama metnimizi inceleyebilirsiniz.